The effect of lifelong learning tendencies on acquisition of Turkish as a foreign language1
The effect of lifelong learning tendencies on acquisition of Turkish as a foreign language1
Volume: 13 Issue: 1 Year: 2016
The effect of lifelong
learning tendencies on
acquisition of Turkish as a
foreign language1
Yaşam boyu öğrenme
eğilimlerinin yabancı dil
olarak Türkçe edinimine
etkisi
Özlem Yahşi Cevher2
Yasemin Yılmaz Atagül3
Ramazan Enser4
After a comprehensive literature review of the
field, one can conclude that the lifelong learning
approach has not been studied adequately in
language acquisition process. There is an
observable connection between learners’ levels
of achievement in language acquisition and their
lifelong learning tendencies. This study aims to
identify the effectiveness of lifelong learning
tendencies of learners on language acquisition
achievements of the learners of Turkish as a
foreign language.. The study, in this context, was
conducted with mixed research method. The
population of the study was made up of learners
of Turkish as a foreign language with the
proficiency level of C1 at Sakarya TÖMER. In
the first phase of the study, the data regarding
lifelong learning tendencies of the learners of
Turkish as a foreign language were obtained
using a “Lifelong Learning Tendency Scale”. It
was a six point Likert scale. Then the scale was
converted to a three-point scale so that the
foreign learners in the study could understand
the degrees better. The scale is made up of four
Özet
Alan yazın incelediğinde, yaşam boyu öğrenme
yaklaşımının dil edinimi sürecinde yeteri düzeyde
incelenmediği görülmüştür. Öğrenicilerin dil
edinimlerindeki başarı düzeyleri ile yaşam boyu
öğrenme eğilimleri arasında bir ilişki olduğu
görülmektedir. Araştırmanın amacı, yabancı dil
olarak Türkçe öğrenicilerinin dil edinimi
başarısında yaşam boyu öğrenme eğilimlerinin
etkililiğini belirlemektir. Bu kapsamda araştırma,
karma model araştırma yöntemi kullanılarak
gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın evrenini
Sakarya TÖMER bünyesinde yabancı dil olarak
Türkçe öğrenen C1 düzeyindeki öğreniciler
oluşturmuştur. Araştırmanın birinci evresinde
yabancı dil olarak Türkçe öğrenicilerinin yaşam
boyu öğrenme eğilimleri “Yaşam Boyu
Öğrenme Eğilimlerini Belirleme Ölçeği”
kullanılarak belirlenmiştir. Ölçek altı dereceli
likert ölçekten oluşmaktadır. Araştırmada
yabancı öğrencilerin derecelendirmeleri daha iyi
algılamalarını sağlanması için ölçek üç dereceliye
dönüştürülmüştür. Ölçek motivasyon, sebat,
öğrenmeyi düzenlemede yeterlik, merak olmak
üzere dört alt boyuttan oluşmaktadır. Ölçekte alt
1 This article was presented at the 1 st International Conference on Lifelong Education and Leadership, in Olomouc,
Czech Republic, on October 29-31, 2015.
2 Lec., Sakarya University, Rectorate, Department of Turkish Language, oyahsi@sakarya.edu.tr
3 Lec., İstanbul Şehir University, School of Languages, yaseminatagul@sehir.edu.tr
4Lec., Sakarya University, Turkish Teaching Application And Research Center, renser@sakarya.edu.tr
Yahşi Cevher, Ö., Yılmaz Atagül, Y., & Enser, R. (2016). Yaşam boyu öğrenme eğilimlerinin yabanci dil olarak Türkçe
edinimine etkisi. International Journal of Human Sciences, 13(1), 277-284. doi:10.14687/ijhs.v13i1.3514
278
aspects, namely motivation, perseverance,
competency in organizing learning, and
curiosity. Points from these aspects of the scale
vary between 1 and 3. Each point that is gained
indicates that the feature of the relevant aspect
increases. Descriptive survey model was applied
in the first phase of the study. In the second
phase of the study, the work groups with their
lifelong learning tendencies identified were
subjected to Turkish language acquisition
achievement test, which was developed by the
specialists and researchers of the field, twice -
before the commencement of the training and
after the intensive training. This phase of the
study was modeled with pre-test and post-test
control group. In third phase of the study,
achievement test scores were compared to the
levels of lifelong learning tendency and a
correlation was found. The correlation model
will be used for the last phase of the study. This
study analyzes the correlation between test
scores and lifelong learning tendencies of
learners. The data in the study were gathered
through the achievement test on language
acquisition taken by the learners during the
summer school and “Lifelong Learning
Tendency Scale”. Improvements in learners’
achievements in language learning during the
summer school were gathered. Differences
between test scores before and after the summer
school were calculated and the levels of
improvement were found. Thanks to high levels
of lifelong learning tendencies among language
learners, continuity and universality, two of
fundamental goals of education, are attained,
and effective learning of Turkish occurs.
Keywords: Lifelong Learning, European Union
Language Learning Criteria, Teaching Turkish as
a Foreign Language, Acquisition of Turkish,
Mixed Method.
boyutlardan alınan puanlar 1 ile 3 arasında
değişmektedir. Alınan puan o boyuta ait
özelliğin arttığını göstermektedir. Araştırmanın
birinci evresinde betimsel tarama modeli
uygulanmıştır. Araştırmanın ikinci evresinde,
yaşam boyu öğrenme eğilimleri belirlenen
çalışma gruplarına, alan uzmanları ve
araştırmacılar tarafından geliştirilmiş olan Türkçe
dil edinimi başarı testi, eğitim başlamadan önce
ve yoğun eğitimin sonunda, iki kez
uygulanmıştır. Çalışmanın bu aşaması öntest –
sontest kontrol gruplu model olarak
düzenlenmiştir. Araştırmanın üçüncü evresinde
ise başarı testlerinden elde edilen puanlar ile
yaşam boyu eğilim düzeyleri karşılaştırılmış ve
aralarında ilişki olduğu tespit edilmiştir.
Araştırmanın son evresinde korelasyonel model
uygulanacaktır. Bu araştırmanın sonucunda
öğrenicilerin test başarıları ile yaşam boyu
öğrenme eğilimleri arasındaki ilişki
çözümlenmiştir. Araştırmadaki veriler dil
edinimi ile ilgili öğrencilere yaz okulunda
uygulanan başarı testi ve “Yaşam Boyu
Öğrenme Eğilimleri Ölçeği” ölçeği ile
toplanmıştır. Öğrenicilerin yaz okulu süresince
dil edinimi ile ilgili başarılarındaki gelişimler elde
edilmiştir. Yaz okulu öncesi ve yaz okulu sonrası
başarı testleri arasındaki farklar hesaplanarak
gelişim miktarları belirlenmiştir. Dil
öğrenicilerinin yaşam boyu öğrenme
eğilimlerinin yüksek olmasıyla eğitimin temel
amaçlarından olan süreklilik ve evrensellik
sağlanarak etkin Türkçe öğrenimi
gerçekleştirilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Yaşam Boyu Öğrenme,
Avrupa Birliği Dil Edinim Kriterleri, Yabancı
Dil Olarak Türkçe Öğretimi, Türkçe Edinimi,
Karma Yöntem.
Yahşi Cevher, Ö., Yılmaz Atagül, Y., & Enser, R. (2016). Yaşam boyu öğrenme eğilimlerinin yabanci dil olarak Türkçe
edinimine etkisi. International Journal of Human Sciences, 13(1), 277-284. doi:10.14687/ijhs.v13i1.3514
279
Giriş
İnsan doğası gereği, dünyaya gelmesiyle ölümü arasındaki süreç boyunca sürekli bir şeyler
öğrenme ihtiyacı duymaktadır. Bu öğrenme ihtiyacının yaşam boyunca var olması yaşam boyu
öğrenme (lifelong learning) kavramını ortaya çıkarmıştır. Genelde sadece yetişkin eğitimini
kapsadığı düşünülen yaşam boyu öğrenme, öğrenmenin insan yaşamı boyunca gerçekleşebileceği
gerçeği ile yaşamın her anında olduğu ortaya çıkmaktadır (Can, 2011:6). Bilginin büyük bir hızla
geliştiği günümüzde, öğrenme kişilerin yalnızca mesleki kariyerlerine katkıda bulunan, çocukluk ve
gençlik dönemleriyle sınırlandırılmış bir faaliyet olarak değerlendirilemez. Öğrenme, kişilerin
yaşamlarının bütün dönemlerini kapsayan bir süreçtir. Yaşam boyu öğrenme, bu anlayışın bir
sonucu olarak, öğrenmeyi "beşikten mezara" kadar uzanan bir faaliyet olarak gören bir
yaklaşımdır (Gündoğan, 2003:2). 1960’ların sonlarından itibaren yaşamboyu eğitim ve yaşamboyu
öğrenme kavramları çokça konuşulmaya başlandı. E. Faure (1972) başkanlığındaki UNESCO
Komisyonunun raporunda yaşamboyu eğitim, bir sistemden ziyade eğitim organizasyonuna
yönelik felsefi bir kavram olarak yer aldı. Daha sonra R. H. Dave (1976), kavramı daha geniş bir
çerçevede “bireylerin yaşamları boyunca hem kendilerinin hem de ortak yaşam sürdürdüklerinin
yaşam kalitesini yükseltmek için kişisel, toplumsal ve mesleki uzmanlık gelişiminin tamamlanması
süreci” olarak tanımladı (Toprak ve Erdoğan, 2012:72). Bunların yanında dil öğrenimi,
dışlanmışlıkla mücadele gibi amaçları da bulunmaktadır. Yaşam boyu öğrenme konusunda
politikalar, kararlar, stratejiler ve projeler geliştirilmiştir. Türkiye’de AB’nin yaşam boyu öğrenme
ile ilgili karar ve politikalarının bilinmesi gelecekte eğitim alanında meydana gelecek uyumu
kolaylaştıracaktır (Akbaş ve Özdemir, 2002: 113).
Devletlerin yurtdışı politikalarına bağlı olarak gerçekleşen yabancı öğrenci istihdamı ülkemizde
de son senelerde büyük bir artış göstermektedir. Bu artışa bağlı olarak yabancı dil olarak Türkçe
öğretimi konusunda akademik çalışmalara ağırlık verilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti resmi kurumları
tarafından yürütülen yabancılara Türkçe öğretim faaliyetleri YÖK’e bağlı birçok üniversitenin
Türkçe Öğretim Merkezi ve Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı (TİKA)’nca
yürütülmektedir. Yapılan bu faaliyetlerin ortak amacı yurt dışında ve içinde Türkçe öğretmek,
Türk kültürünü tanıtmaktır. Bu amaç ve kapsam doğrultusunda yapılacak olan dil öğretimi ve
kültürün aktarımı faaliyetleri oldukça zor ve karmaşıktır. Aydın ve Zengin (2008: 82), dil
öğrenimini zorlaştıran sebeplerin temelde öğrenicilerin sahip olduğu bireysel farklılıklar ve
bireysel özelliklerle ilgili olduğunu ve bunların öğrenmeyi doğrudan etkilediğini söylemektedir.
Kaçar ve Zengin (2009: 58), öğrenicilerin yabancı dil öğrenme ve dil kullanımı ile ilgili inançları,
öncelikleri ile dil öğrenme stratejileri ve dil öğrenme sürecine karşı takındıkları tavır arasındaki
ilişkileri; öğrencilerin yabancı dil öğrenme ile ilgili inançları ile bu inançlar doğrultusunda
önceliklerini belirlemeleri ve dil öğrenmeye yönelik aldıkları tavrı ve yaklaşımı şekillendirmeleri
bağlamıyla bilişötesi, öğrencilerinin inançları ile dil öğrenme stratejileri arasındaki ilişkileri
bakımından bilişsel, konuyla ilgili bakış açısı nedeniyle toplumsal olarak gruplandırmaktadırlar.
Tüm dünya ülkelerinde yabancı dil bilme ve öğrenmenin önemi toplumsal ve kültürel degişmeler
ve uygulamaya dayalı ilerlemeler karşısında giderek daha büyük önem kazanmakta, ülkeler
arasında kültür alısverışi ve çeşitli alanlarda işbirliği olanaklarının artmasıyla yabanci dil öğrenme
etkinlikleri daha da zorunlu bir gereksinim durumuna gelmektedir (akt. Acat B. Ve Demiral S,
2002:314). Öğrenicinin, öğreneceği dilin kendine katkılar sağlayacak olduğunun bilincinde olması
ve bu yolda gerçekleştirmek zorunda olduğu hedeflerin çok önemli olduğunu bilmesi
gerekmektedir.
1. Yöntem
1.1. Araştırmanın Amacı
Araştırmanın amacı, yabancı dil olarak Türkçe öğrenicilerinin dil edinimi başarısında yaşam
boyu öğrenme eğilimlerinin etkililiğini belirlemektir.
Yahşi Cevher, Ö., Yılmaz Atagül, Y., & Enser, R. (2016). Yaşam boyu öğrenme eğilimlerinin yabanci dil olarak Türkçe
edinimine etkisi. International Journal of Human Sciences, 13(1), 277-284. doi:10.14687/ijhs.v13i1.3514
280
1.2. Temel Problem Cümlesi
Yabancı dil olarak Türkçe öğrenicilerinin dil öğrenme süreçlerindeki başarı düzeyleri ile
yaşam boyu öğrenme süreçleri arasında nasıl bir ilişki bulunmaktadır ve bu ilişki yabancı dil
öğrenimini ne ölçüde etkilemektedir?
1.3. Araştırmanın Modeli
Araştırma, karma model araştırma yöntemi kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın
birinci evresinde betimsel tarama modeli uygulanmıştır. Araştırmanın ikinci evresinde, yaşam
boyu öğrenme eğilimleri belirlenen çalışma gruplarına, alan uzmanları ve araştırmacılar tarafından
geliştirilmiş olan Türkçe dil edinimi başarı testi, eğitim başlamadan önce ve yoğun eğitimin
sonunda, iki kez uygulanmıştır. Çalışmanın bu aşaması öntest – sontest kontrol gruplu model
olarak düzenlenmiştir. Araştırmanın üçüncü evresinde ise başarı testlerinden elde edilen puanlar
ile yaşam boyu eğilim düzeyleri karşılaştırılmıştır. Araştırmanın son evresinde korelasyonel model
uygulanacaktır.
1.4. Çalışma Grubu
Araştırmanın verileri, Sakarya Üniversitesi TÖMER’de 2014-2015 eğitim öğretim yılı yaz
okulunda yabancı dil olarak Türkçe öğrenen C1 düzeyindeki 40 öğreniciden elde edilmiştir.
1.5. Veri Toplama Aracı
Araştırmadaki veriler dil edinimi ile ilgili öğrencilere yaz okulunda uygulanan başarı testi ve
“Yaşam Boyu Öğrenme Eğilimleri Ölçeği” ölçeği ile toplanmıştır. Öğrenicilerin yaz okulu
süresince dil edinimi ile ilgili başarılarındaki gelişimler elde edilmiştir. Yaz okulu öncesi ve yaz
okulu sonrası başarı testleri arasındaki farklar hesaplanarak gelişim miktarları belirlenmiştir.
Araştırmada diğer veri toplama aracı olarak Yelkin Diker Coşkun’un 2009’da geliştirdiği 27
sorudan oluşan “Yaşam Boyu Öğrenme Eğilimleri” ölçeği kullanılmıştır. Ölçek altı dereceli likert
ölçekten oluşmaktadır. Araştırmada yabancı öğrencilerin derecelendirmeleri daha iyi algılamalarını
sağlanması için ölçek üç dereceliye dönüştürülmüştür. Ölçek motivasyon, sebat, öğrenmeyi
düzenlemede yeterlik, merak olmak üzere dört alt boyuttan oluşmaktadır. Ölçekte alt boyutlardan
alınan puanlar 1 ile 3 arasında değişmektedir. Alınan puan o boyuta ait özelliğin arttığını
göstermektedir.
1.6. Verilerin İstatistiksel Analizi
Araştırmada elde edilen veriler SPSS (Statistical Package for Social Sciences) for Windows
22.0 programı kullanılarak analiz edilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistiksel
yöntemleri olarak ortalama, standart sapma kullanılmıştır. Araştırmanın sürekli değişkenleri
arasında korelasyon ve regresyon analizi uygulanmıştır. Elde edilen bulgular %95 güven
aralığında, %5 anlamlılık düzeyinde değerlendirilmiştir.
2. Bulgular
Tablo 1. Yaşam Boyu Öğrenme Eğilimleri ile Dil Edinimindeki Gelişim Düzeylerine
İlişkin Ortalamalar
Dil Edinimindeki Gelişim N Ort Ss Min. Max.
Okuma Anlama Gelişim 40 26,750 24,114 -20,000 60,000
Dilbilgisi Gelişim 40 24,500 25,212 -40,000 70,000
Yazma Gelişim 40 19,830 17,263 -6,000 61,000
Konuşma Gelişim 40 -0,120 10,889 -25,000 20,000
Genel Başarı Gelişim 40 17,738 11,379 -5,750 38,500
Yaşam Boyu Öğrenme Eğilimleri
Yahşi Cevher, Ö., Yılmaz Atagül, Y., & Enser, R. (2016). Yaşam boyu öğrenme eğilimlerinin yabanci dil olarak Türkçe
edinimine etkisi. International Journal of Human Sciences, 13(1), 277-284. doi:10.14687/ijhs.v13i1.3514
281
Motivasyon 40 2,250 0,451 1,170 3,000
Sebat 40 2,133 0,476 1,170 3,000
Öğrenmeyi Düzenlemede Yeterlik 40 1,967 0,475 1,170 2,830
Merak 40 2,081 0,416 1,110 3,000
Araştırmaya katılan öğrencilerin “okuma anlama gelişim” (26,750 ± 24,114); “dilbilgisi gelişim”
(24,500 ± 25,212); “yazma gelişim” (19,830 ± 17,263); “konuşma gelişim” (-0,120 ± 10,889);
“genel başarı gelişim” ifadesine (17,738 ± 11,379); “motivasyon” (2,250 ± 0,451); “sebat”
ifadesine (2,133 ± 0,476); “öğrenmeyi düzenlemede yeterlik” (1,967 ± 0,475); “merak” (2,081 ±
0,416); olarak bulunmuştur. Öğrenicilerin yaşam boyu öğrenme eğilimlerinin orta düzeyde olduğu
belirlenmiştir.
Tablo 1. Yaşam Boyu Öğrenme Eğilimleri İle Dil Edinimindeki Gelişim Arasındaki
İlişkiye Yönelik Korelasyon Analizi
Okuma
Anlama
Gelişim
Dilbilgisi
Gelişim
Yazma
Gelişim
Konuşma
Gelişim
Genel
Başarı
Gelişim
Motivasyon
r 0,006 -0,127 0,073 0,154 0,011
p 0,972 0,436 0,655 0,341 0,948
Sebat
r -0,078 -0,035 0,006 0,216 0,021
p 0,630 0,829 0,969 0,182 0,897
Öğrenmeyi
Düzenlemede
Yeterlik
r 0,210 0,005 0,356* 0,383* 0,312
p 0,192 0,976 0,024 0,015 0,050
Merak
r 0,037 -0,018 0,152 0,418** 0,148
p 0,823 0,914 0,348 0,007 0,361
Öğrenmeyi düzenlemede yeterlik ve yazma gelişim arasında zayıf, pozitif yönde anlamlı ilişki
bulunmaktadır (r=0.356; p=0,024<0.05). Öğrenmeyi düzenlemedeki yeterliklerinin artmasıyla
yazma becerilerinin gelişimleri arasında olumlu yönde zayıf bir gelişme gözlenmiştir. Öğrenmeyi
düzenlemede yeterlik ve konuşma gelişim arasında zayıf, pozitif yönde anlamlı ilişki
bulunmaktadır (r=0.383; p=0,015<0.05). Öğrenmeyi düzenlemedeki yeterliklerinin artmasıyla
konuşma becerilerinin gelişimleri arasında zayıf olumlu yönde bir gelişme gözlenmiştir.
Öğrenmeyi düzenlemede yeterlik ve genel başarı gelişim arasında zayıf, pozitif yönde anlamlı ilişki
bulunmaktadır (r=0.312; p=0,050<0.05). Öğrenicilerin öğrenmeyi düzenlemedeki yeterliklerinin
artması sonucunda genel başarı düzeylerinin zayıf olumlu yönde etkilendiği gözlenmiştir. Merak
ve konuşma gelişim arasında zayıf, pozitif yönde anlamlı ilişki bulunmaktadır (r=0.418;
p=0,007<0.05). Öğrenicilerin dil öğrenimine karşı olan merakının artmasıyla konuşma gelişimleri
arasında zayıf olumlu yönde bir gelişme gözlenmiştir. Diğer değişkenler arasındaki ilişkiler
istatistiksel olarak anlamlı değildir (p>0.05).
Yahşi Cevher, Ö., Yılmaz Atagül, Y., & Enser, R. (2016). Yaşam boyu öğrenme eğilimlerinin yabanci dil olarak Türkçe
edinimine etkisi. International Journal of Human Sciences, 13(1), 277-284. doi:10.14687/ijhs.v13i1.3514
282
Tablo 3. Yaşam Boyu Öğrenme Eğilimlerinin Dil Edinimi Genel Başarı Gelişim Üzerine
Etkisi
Bağımlı
Değişken Bağımsız Değişken ß t p F Model (p) R
2
Genel Başarı
Gelişim
Sabit 1,966 0,265 0,792
4,789 0,035 0,089
Öğrenmeyi Düzenlemede Yeterlik 8,020 2,188 0,035
Öğrenmeyi düzenlemede yeterlik ile genel başarı gelişim arasındaki ilişki belirlemek üzere yapılan
stepwise regresyon analizi istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (F=4,789; p=0,035<0.05).
Genel başarı gelişim düzeyinin belirleyicisi olarak öğrenmeyi düzenlemede yeterlik değişkenleri ile
ilişkisinin (açıklayıcılık gücünün) zayıf olduğu görülmüştür (R2=0,089). Öğrencilerin öğrenmeyi
düzenlemede yeterlik düzeyi genel başarı gelişim düzeyini arttırmaktadır (ß=8,020). Elde edilen bu
bulguya göre yaşam boyu öğrenme eğilimlerinden öğrenmeyi düzenlemede yeterlik hariç diğer
değişkenlerin genel başarıdaki gelişim üzerinde etkili olmadığı saptanmıştır. Öğrenmeyi
düzenleme eğiliminin genel başarı gelişimini açıklayan (neden olan) bir değişken olduğu
belirlenmiştir.
3. Sonuçlar, Tartışma Ve Öneriler
- Öğrenicilerin yaşam boyu öğrenme eğilimlerinden öğrenmeyi düzenlemede yeterlik eğilimi
dışındaki diğer eğilimlerin yüksek olduğu gözlenmesine rağmen genel başarı gelişimi üzerinde
etkilerinin olmadığı belirlenmiştir. Öğrenicilerin yaşam boyu eğilimleri yüksek olmasına rağmen
bu eğilimlerin dil öğrenimine yeterli etkisi görülmemiştir. Bunun nedeni olarak da yaz okulu
sürecinin yetersiz olması gösterilebilir.
- Öğrenme ölçeği ve genel başarı düzeyleri arasında olumlu yönde ilişki bulunduğu
durumlarda dahi gelişimin zayıf olduğu gözlenmiştir. Öğrencilerin merak, sebat, öğrenmeyi
düzenlemede yeterlik, motivasyon durumları ile genel başarı gelişimleri arasında güçlü bir ilişki
saptanamamıştır. Bu bulgulardan yola çıkılarak dört haftalık süreç boyunca aldıkları eğitimin
yetersiz kaldığı söylenebilir. Bu kısa dönemde daha verimli eğitim öğretim yapılabilmesi için yaz
okuluna mahsus öğretim materyallerinin hazırlanması ve verilen ders saatinin arttırılması
gerekmektedir.
- Öğrencilerin yaz okulu sürecinde devamsızlık durumlarına verilen önemin arttırılarak
öğrencilerin derse devamının sağlanması gerekmektedir.
- Yaz okulu sürecinde öğrenciye ders yükümlülükleri verilerek öğrenicinin derse ilgisinin
artırılması sağlanmalıdır.
Kaynakça
Acat, M.B.; Demiral, S. (2002). Türkiye'de Yabancı Dil Öğreniminde Motivasyon Kaynakları ve
Sorunları, Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi, sayı.31, s.314.
Akbaş, O.; Özdemir, S. M. (2002). Avrupa Birliğinde yaşam boyu öğrenme. Milli Eğitim Dergisi,
155(156), 112-126.
Aydın, S.; Zengin, B. (2008). Yabancı Dil Öğreniminde Kaygı: Bir Literatür Özeti Journal of
Language and Linguistic Studies, Vol.4, No.1, April 2008, s. 82.
Can, T. (2011). Yaşam Boyu Öğrenme Bağlamında Yabancı Dil Olarak İngilizce Ders
Kitaplarında Strateji Kullanımı, Yayınlanmamış Doktora tezi, İstanbul Üniversitesi, Sosyal
Bilimler Enstitüsü.
Gündoğan, N. (2003). Avrupa Birliği’ne Üye Ülkelerde Bir İstihdam Politikası Aracı Olarak
“Yaşamboyu Öğrenme” ve Bazı Örnek Program ve Uygulamalar, Kamu-İş, C:7, s.2-15.
Yahşi Cevher, Ö., Yılmaz Atagül, Y., & Enser, R. (2016). Yaşam boyu öğrenme eğilimlerinin yabanci dil olarak Türkçe
edinimine etkisi. International Journal of Human Sciences, 13(1), 277-284. doi:10.14687/ijhs.v13i1.3514
283
Kaçar, I. G.; Zengin, B. (2009). İngilizceyi Yabancı Dil Olarak Öğrenenlerin Dil Öğrenme ile
İlgili İnançları, Öğrenme Yöntemleri, Dil Öğrenme Amaçları ve Öncelikleri Arasındaki
İlişki: Öğrenci Boyutu, Journal of Language and Linguistic Studies Vol.5, No.1, s.58.
Toprak, M.; Özdemir, A. (2012). Yaşam Boyu Öğrenme: Kavram Politika, Araçlar ve Uygulama,
Yükseköğretim ve Bilim Dergisi, 2(2), 69-91.
Extended English Abstract
After a comprehensive literature review of the field, one can conclude that the lifelong learning
approach has not been studied adequately in language acquisition process. There is an observable
connection between learners’ levels of achievement in language acquisition and their lifelong
learning tendencies. This study aims to identify the effectiveness of lifelong learning tendencies of
learners on language acquisition achievements of the learners of Turkish as a foreign language.. The
study, in this context, was conducted with mixed research method. The population of the study was
made up of learners of Turkish as a foreign language with the proficiency level of C1 at Sakarya
TÖMER. In the first phase of the study, the data regarding lifelong learning tendencies of the
learners of Turkish as a foreign language were obtained using a “Lifelong Learning Tendency
Scale”. It was a six point Likert scale. Then the scale was converted to a three-point scale so that
the foreign learners in the study could understand the degrees better. The scale is made up of four
aspects, namely motivation, perseverance, competency in organizing learning, and curiosity. Points
from these aspects of the scale vary between 1 and 3. Each point that is gained indicates that the
feature of the relevant aspect increases. Descriptive survey model was applied in the first phase of
the study. In the second phase of the study, the work groups with their lifelong learning tendencies
identified were subjected to Turkish language acquisition achievement test, which was developed by
the specialists and researchers of the field, twice - before the commencement of the training and
after the intensive training. This phase of the study was modeled with pre-test and post-test control
group. In third phase of the study, achievement test scores were compared to the levels of lifelong
learning tendency and a correlation was found. The correlation model will be used for the last
phase of the study. This study analyzes the correlation between test scores and lifelong learning
tendencies of learners. The data in the study were gathered through the achievement test on
language acquisition taken by the learners during the summer school and “Lifelong Learning
Tendency Scale”. Improvements in learners’ achievements in language learning during the summer
school were gathered. Differences between test scores before and after the summer school were
calculated and the levels of improvement were found. Data gathered from the research was
analyzed with the software SPSS (Statistical Package for Social Sciences) for Windows 22.0. For the
evaluation of the data, average and standard deviation were used as descriptive statistical methods.
Correlation and regression analysis were implemented among continuous variables of the study.
The findings were evaluated in 95% confidence interval, and 5% significance level. Although all
lifelong learning tendencies except the competence in regulation of learning were observed to be
high among the students, it was found that such tendencies did not affect language learning
sufficiently. Although lifelong tendencies of learners were high, these tendencies didn’t have a
sufficient effect on language learning. This can be attributed to the insufficient length of summer
school. Even in cases where there was a positive correlation between the learning scale and general
success levels, improvement was observed to be weak. No strong correlation was found between
learners’ general success improvements and curiosity, perseverance, competence in self-regulation
and motivation. Taking these findings into consideration, one may conclude that the four-week
education didn’t suffice. In order to create a more fruitful learning environment in this very short
Yahşi Cevher, Ö., Yılmaz Atagül, Y., & Enser, R. (2016). Yaşam boyu öğrenme eğilimlerinin yabanci dil olarak Türkçe
edinimine etkisi. International Journal of Human Sciences, 13(1), 277-284. doi:10.14687/ijhs.v13i1.3514
284
period, learning materials peculiar to summer school should be prepared and the course hours
should be increased. Furthermore, more importance should be attached to attendance during
summer school and regular class participation of students should be ensured. Students should be
assigned educational responsibilities during the summer school in order to boost their attention to
classes. Thanks to high levels of lifelong learning tendencies among language learners, continuity
and universality, two of fundamental goals of education, are attained, and effective learning of
Turkish occurs.
The effect of lifelong
learning tendencies on
acquisition of Turkish as a
foreign language1
Yaşam boyu öğrenme
eğilimlerinin yabancı dil
olarak Türkçe edinimine
etkisi
Özlem Yahşi Cevher2
Yasemin Yılmaz Atagül3
Ramazan Enser4
After a comprehensive literature review of the
field, one can conclude that the lifelong learning
approach has not been studied adequately in
language acquisition process. There is an
observable connection between learners’ levels
of achievement in language acquisition and their
lifelong learning tendencies. This study aims to
identify the effectiveness of lifelong learning
tendencies of learners on language acquisition
achievements of the learners of Turkish as a
foreign language.. The study, in this context, was
conducted with mixed research method. The
population of the study was made up of learners
of Turkish as a foreign language with the
proficiency level of C1 at Sakarya TÖMER. In
the first phase of the study, the data regarding
lifelong learning tendencies of the learners of
Turkish as a foreign language were obtained
using a “Lifelong Learning Tendency Scale”. It
was a six point Likert scale. Then the scale was
converted to a three-point scale so that the
foreign learners in the study could understand
the degrees better. The scale is made up of four
Özet
Alan yazın incelediğinde, yaşam boyu öğrenme
yaklaşımının dil edinimi sürecinde yeteri düzeyde
incelenmediği görülmüştür. Öğrenicilerin dil
edinimlerindeki başarı düzeyleri ile yaşam boyu
öğrenme eğilimleri arasında bir ilişki olduğu
görülmektedir. Araştırmanın amacı, yabancı dil
olarak Türkçe öğrenicilerinin dil edinimi
başarısında yaşam boyu öğrenme eğilimlerinin
etkililiğini belirlemektir. Bu kapsamda araştırma,
karma model araştırma yöntemi kullanılarak
gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın evrenini
Sakarya TÖMER bünyesinde yabancı dil olarak
Türkçe öğrenen C1 düzeyindeki öğreniciler
oluşturmuştur. Araştırmanın birinci evresinde
yabancı dil olarak Türkçe öğrenicilerinin yaşam
boyu öğrenme eğilimleri “Yaşam Boyu
Öğrenme Eğilimlerini Belirleme Ölçeği”
kullanılarak belirlenmiştir. Ölçek altı dereceli
likert ölçekten oluşmaktadır. Araştırmada
yabancı öğrencilerin derecelendirmeleri daha iyi
algılamalarını sağlanması için ölçek üç dereceliye
dönüştürülmüştür. Ölçek motivasyon, sebat,
öğrenmeyi düzenlemede yeterlik, merak olmak
üzere dört alt boyuttan oluşmaktadır. Ölçekte alt
1 This article was presented at the 1 st International Conference on Lifelong Education and Leadership, in Olomouc,
Czech Republic, on October 29-31, 2015.
2 Lec., Sakarya University, Rectorate, Department of Turkish Language, oyahsi@sakarya.edu.tr
3 Lec., İstanbul Şehir University, School of Languages, yaseminatagul@sehir.edu.tr
4Lec., Sakarya University, Turkish Teaching Application And Research Center, renser@sakarya.edu.tr
Yahşi Cevher, Ö., Yılmaz Atagül, Y., & Enser, R. (2016). Yaşam boyu öğrenme eğilimlerinin yabanci dil olarak Türkçe
edinimine etkisi. International Journal of Human Sciences, 13(1), 277-284. doi:10.14687/ijhs.v13i1.3514
278
aspects, namely motivation, perseverance,
competency in organizing learning, and
curiosity. Points from these aspects of the scale
vary between 1 and 3. Each point that is gained
indicates that the feature of the relevant aspect
increases. Descriptive survey model was applied
in the first phase of the study. In the second
phase of the study, the work groups with their
lifelong learning tendencies identified were
subjected to Turkish language acquisition
achievement test, which was developed by the
specialists and researchers of the field, twice -
before the commencement of the training and
after the intensive training. This phase of the
study was modeled with pre-test and post-test
control group. In third phase of the study,
achievement test scores were compared to the
levels of lifelong learning tendency and a
correlation was found. The correlation model
will be used for the last phase of the study. This
study analyzes the correlation between test
scores and lifelong learning tendencies of
learners. The data in the study were gathered
through the achievement test on language
acquisition taken by the learners during the
summer school and “Lifelong Learning
Tendency Scale”. Improvements in learners’
achievements in language learning during the
summer school were gathered. Differences
between test scores before and after the summer
school were calculated and the levels of
improvement were found. Thanks to high levels
of lifelong learning tendencies among language
learners, continuity and universality, two of
fundamental goals of education, are attained,
and effective learning of Turkish occurs.
Keywords: Lifelong Learning, European Union
Language Learning Criteria, Teaching Turkish as
a Foreign Language, Acquisition of Turkish,
Mixed Method.
boyutlardan alınan puanlar 1 ile 3 arasında
değişmektedir. Alınan puan o boyuta ait
özelliğin arttığını göstermektedir. Araştırmanın
birinci evresinde betimsel tarama modeli
uygulanmıştır. Araştırmanın ikinci evresinde,
yaşam boyu öğrenme eğilimleri belirlenen
çalışma gruplarına, alan uzmanları ve
araştırmacılar tarafından geliştirilmiş olan Türkçe
dil edinimi başarı testi, eğitim başlamadan önce
ve yoğun eğitimin sonunda, iki kez
uygulanmıştır. Çalışmanın bu aşaması öntest –
sontest kontrol gruplu model olarak
düzenlenmiştir. Araştırmanın üçüncü evresinde
ise başarı testlerinden elde edilen puanlar ile
yaşam boyu eğilim düzeyleri karşılaştırılmış ve
aralarında ilişki olduğu tespit edilmiştir.
Araştırmanın son evresinde korelasyonel model
uygulanacaktır. Bu araştırmanın sonucunda
öğrenicilerin test başarıları ile yaşam boyu
öğrenme eğilimleri arasındaki ilişki
çözümlenmiştir. Araştırmadaki veriler dil
edinimi ile ilgili öğrencilere yaz okulunda
uygulanan başarı testi ve “Yaşam Boyu
Öğrenme Eğilimleri Ölçeği” ölçeği ile
toplanmıştır. Öğrenicilerin yaz okulu süresince
dil edinimi ile ilgili başarılarındaki gelişimler elde
edilmiştir. Yaz okulu öncesi ve yaz okulu sonrası
başarı testleri arasındaki farklar hesaplanarak
gelişim miktarları belirlenmiştir. Dil
öğrenicilerinin yaşam boyu öğrenme
eğilimlerinin yüksek olmasıyla eğitimin temel
amaçlarından olan süreklilik ve evrensellik
sağlanarak etkin Türkçe öğrenimi
gerçekleştirilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Yaşam Boyu Öğrenme,
Avrupa Birliği Dil Edinim Kriterleri, Yabancı
Dil Olarak Türkçe Öğretimi, Türkçe Edinimi,
Karma Yöntem.
Yahşi Cevher, Ö., Yılmaz Atagül, Y., & Enser, R. (2016). Yaşam boyu öğrenme eğilimlerinin yabanci dil olarak Türkçe
edinimine etkisi. International Journal of Human Sciences, 13(1), 277-284. doi:10.14687/ijhs.v13i1.3514
279
Giriş
İnsan doğası gereği, dünyaya gelmesiyle ölümü arasındaki süreç boyunca sürekli bir şeyler
öğrenme ihtiyacı duymaktadır. Bu öğrenme ihtiyacının yaşam boyunca var olması yaşam boyu
öğrenme (lifelong learning) kavramını ortaya çıkarmıştır. Genelde sadece yetişkin eğitimini
kapsadığı düşünülen yaşam boyu öğrenme, öğrenmenin insan yaşamı boyunca gerçekleşebileceği
gerçeği ile yaşamın her anında olduğu ortaya çıkmaktadır (Can, 2011:6). Bilginin büyük bir hızla
geliştiği günümüzde, öğrenme kişilerin yalnızca mesleki kariyerlerine katkıda bulunan, çocukluk ve
gençlik dönemleriyle sınırlandırılmış bir faaliyet olarak değerlendirilemez. Öğrenme, kişilerin
yaşamlarının bütün dönemlerini kapsayan bir süreçtir. Yaşam boyu öğrenme, bu anlayışın bir
sonucu olarak, öğrenmeyi "beşikten mezara" kadar uzanan bir faaliyet olarak gören bir
yaklaşımdır (Gündoğan, 2003:2). 1960’ların sonlarından itibaren yaşamboyu eğitim ve yaşamboyu
öğrenme kavramları çokça konuşulmaya başlandı. E. Faure (1972) başkanlığındaki UNESCO
Komisyonunun raporunda yaşamboyu eğitim, bir sistemden ziyade eğitim organizasyonuna
yönelik felsefi bir kavram olarak yer aldı. Daha sonra R. H. Dave (1976), kavramı daha geniş bir
çerçevede “bireylerin yaşamları boyunca hem kendilerinin hem de ortak yaşam sürdürdüklerinin
yaşam kalitesini yükseltmek için kişisel, toplumsal ve mesleki uzmanlık gelişiminin tamamlanması
süreci” olarak tanımladı (Toprak ve Erdoğan, 2012:72). Bunların yanında dil öğrenimi,
dışlanmışlıkla mücadele gibi amaçları da bulunmaktadır. Yaşam boyu öğrenme konusunda
politikalar, kararlar, stratejiler ve projeler geliştirilmiştir. Türkiye’de AB’nin yaşam boyu öğrenme
ile ilgili karar ve politikalarının bilinmesi gelecekte eğitim alanında meydana gelecek uyumu
kolaylaştıracaktır (Akbaş ve Özdemir, 2002: 113).
Devletlerin yurtdışı politikalarına bağlı olarak gerçekleşen yabancı öğrenci istihdamı ülkemizde
de son senelerde büyük bir artış göstermektedir. Bu artışa bağlı olarak yabancı dil olarak Türkçe
öğretimi konusunda akademik çalışmalara ağırlık verilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti resmi kurumları
tarafından yürütülen yabancılara Türkçe öğretim faaliyetleri YÖK’e bağlı birçok üniversitenin
Türkçe Öğretim Merkezi ve Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı (TİKA)’nca
yürütülmektedir. Yapılan bu faaliyetlerin ortak amacı yurt dışında ve içinde Türkçe öğretmek,
Türk kültürünü tanıtmaktır. Bu amaç ve kapsam doğrultusunda yapılacak olan dil öğretimi ve
kültürün aktarımı faaliyetleri oldukça zor ve karmaşıktır. Aydın ve Zengin (2008: 82), dil
öğrenimini zorlaştıran sebeplerin temelde öğrenicilerin sahip olduğu bireysel farklılıklar ve
bireysel özelliklerle ilgili olduğunu ve bunların öğrenmeyi doğrudan etkilediğini söylemektedir.
Kaçar ve Zengin (2009: 58), öğrenicilerin yabancı dil öğrenme ve dil kullanımı ile ilgili inançları,
öncelikleri ile dil öğrenme stratejileri ve dil öğrenme sürecine karşı takındıkları tavır arasındaki
ilişkileri; öğrencilerin yabancı dil öğrenme ile ilgili inançları ile bu inançlar doğrultusunda
önceliklerini belirlemeleri ve dil öğrenmeye yönelik aldıkları tavrı ve yaklaşımı şekillendirmeleri
bağlamıyla bilişötesi, öğrencilerinin inançları ile dil öğrenme stratejileri arasındaki ilişkileri
bakımından bilişsel, konuyla ilgili bakış açısı nedeniyle toplumsal olarak gruplandırmaktadırlar.
Tüm dünya ülkelerinde yabancı dil bilme ve öğrenmenin önemi toplumsal ve kültürel degişmeler
ve uygulamaya dayalı ilerlemeler karşısında giderek daha büyük önem kazanmakta, ülkeler
arasında kültür alısverışi ve çeşitli alanlarda işbirliği olanaklarının artmasıyla yabanci dil öğrenme
etkinlikleri daha da zorunlu bir gereksinim durumuna gelmektedir (akt. Acat B. Ve Demiral S,
2002:314). Öğrenicinin, öğreneceği dilin kendine katkılar sağlayacak olduğunun bilincinde olması
ve bu yolda gerçekleştirmek zorunda olduğu hedeflerin çok önemli olduğunu bilmesi
gerekmektedir.
1. Yöntem
1.1. Araştırmanın Amacı
Araştırmanın amacı, yabancı dil olarak Türkçe öğrenicilerinin dil edinimi başarısında yaşam
boyu öğrenme eğilimlerinin etkililiğini belirlemektir.
Yahşi Cevher, Ö., Yılmaz Atagül, Y., & Enser, R. (2016). Yaşam boyu öğrenme eğilimlerinin yabanci dil olarak Türkçe
edinimine etkisi. International Journal of Human Sciences, 13(1), 277-284. doi:10.14687/ijhs.v13i1.3514
280
1.2. Temel Problem Cümlesi
Yabancı dil olarak Türkçe öğrenicilerinin dil öğrenme süreçlerindeki başarı düzeyleri ile
yaşam boyu öğrenme süreçleri arasında nasıl bir ilişki bulunmaktadır ve bu ilişki yabancı dil
öğrenimini ne ölçüde etkilemektedir?
1.3. Araştırmanın Modeli
Araştırma, karma model araştırma yöntemi kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın
birinci evresinde betimsel tarama modeli uygulanmıştır. Araştırmanın ikinci evresinde, yaşam
boyu öğrenme eğilimleri belirlenen çalışma gruplarına, alan uzmanları ve araştırmacılar tarafından
geliştirilmiş olan Türkçe dil edinimi başarı testi, eğitim başlamadan önce ve yoğun eğitimin
sonunda, iki kez uygulanmıştır. Çalışmanın bu aşaması öntest – sontest kontrol gruplu model
olarak düzenlenmiştir. Araştırmanın üçüncü evresinde ise başarı testlerinden elde edilen puanlar
ile yaşam boyu eğilim düzeyleri karşılaştırılmıştır. Araştırmanın son evresinde korelasyonel model
uygulanacaktır.
1.4. Çalışma Grubu
Araştırmanın verileri, Sakarya Üniversitesi TÖMER’de 2014-2015 eğitim öğretim yılı yaz
okulunda yabancı dil olarak Türkçe öğrenen C1 düzeyindeki 40 öğreniciden elde edilmiştir.
1.5. Veri Toplama Aracı
Araştırmadaki veriler dil edinimi ile ilgili öğrencilere yaz okulunda uygulanan başarı testi ve
“Yaşam Boyu Öğrenme Eğilimleri Ölçeği” ölçeği ile toplanmıştır. Öğrenicilerin yaz okulu
süresince dil edinimi ile ilgili başarılarındaki gelişimler elde edilmiştir. Yaz okulu öncesi ve yaz
okulu sonrası başarı testleri arasındaki farklar hesaplanarak gelişim miktarları belirlenmiştir.
Araştırmada diğer veri toplama aracı olarak Yelkin Diker Coşkun’un 2009’da geliştirdiği 27
sorudan oluşan “Yaşam Boyu Öğrenme Eğilimleri” ölçeği kullanılmıştır. Ölçek altı dereceli likert
ölçekten oluşmaktadır. Araştırmada yabancı öğrencilerin derecelendirmeleri daha iyi algılamalarını
sağlanması için ölçek üç dereceliye dönüştürülmüştür. Ölçek motivasyon, sebat, öğrenmeyi
düzenlemede yeterlik, merak olmak üzere dört alt boyuttan oluşmaktadır. Ölçekte alt boyutlardan
alınan puanlar 1 ile 3 arasında değişmektedir. Alınan puan o boyuta ait özelliğin arttığını
göstermektedir.
1.6. Verilerin İstatistiksel Analizi
Araştırmada elde edilen veriler SPSS (Statistical Package for Social Sciences) for Windows
22.0 programı kullanılarak analiz edilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistiksel
yöntemleri olarak ortalama, standart sapma kullanılmıştır. Araştırmanın sürekli değişkenleri
arasında korelasyon ve regresyon analizi uygulanmıştır. Elde edilen bulgular %95 güven
aralığında, %5 anlamlılık düzeyinde değerlendirilmiştir.
2. Bulgular
Tablo 1. Yaşam Boyu Öğrenme Eğilimleri ile Dil Edinimindeki Gelişim Düzeylerine
İlişkin Ortalamalar
Dil Edinimindeki Gelişim N Ort Ss Min. Max.
Okuma Anlama Gelişim 40 26,750 24,114 -20,000 60,000
Dilbilgisi Gelişim 40 24,500 25,212 -40,000 70,000
Yazma Gelişim 40 19,830 17,263 -6,000 61,000
Konuşma Gelişim 40 -0,120 10,889 -25,000 20,000
Genel Başarı Gelişim 40 17,738 11,379 -5,750 38,500
Yaşam Boyu Öğrenme Eğilimleri
Yahşi Cevher, Ö., Yılmaz Atagül, Y., & Enser, R. (2016). Yaşam boyu öğrenme eğilimlerinin yabanci dil olarak Türkçe
edinimine etkisi. International Journal of Human Sciences, 13(1), 277-284. doi:10.14687/ijhs.v13i1.3514
281
Motivasyon 40 2,250 0,451 1,170 3,000
Sebat 40 2,133 0,476 1,170 3,000
Öğrenmeyi Düzenlemede Yeterlik 40 1,967 0,475 1,170 2,830
Merak 40 2,081 0,416 1,110 3,000
Araştırmaya katılan öğrencilerin “okuma anlama gelişim” (26,750 ± 24,114); “dilbilgisi gelişim”
(24,500 ± 25,212); “yazma gelişim” (19,830 ± 17,263); “konuşma gelişim” (-0,120 ± 10,889);
“genel başarı gelişim” ifadesine (17,738 ± 11,379); “motivasyon” (2,250 ± 0,451); “sebat”
ifadesine (2,133 ± 0,476); “öğrenmeyi düzenlemede yeterlik” (1,967 ± 0,475); “merak” (2,081 ±
0,416); olarak bulunmuştur. Öğrenicilerin yaşam boyu öğrenme eğilimlerinin orta düzeyde olduğu
belirlenmiştir.
Tablo 1. Yaşam Boyu Öğrenme Eğilimleri İle Dil Edinimindeki Gelişim Arasındaki
İlişkiye Yönelik Korelasyon Analizi
Okuma
Anlama
Gelişim
Dilbilgisi
Gelişim
Yazma
Gelişim
Konuşma
Gelişim
Genel
Başarı
Gelişim
Motivasyon
r 0,006 -0,127 0,073 0,154 0,011
p 0,972 0,436 0,655 0,341 0,948
Sebat
r -0,078 -0,035 0,006 0,216 0,021
p 0,630 0,829 0,969 0,182 0,897
Öğrenmeyi
Düzenlemede
Yeterlik
r 0,210 0,005 0,356* 0,383* 0,312
p 0,192 0,976 0,024 0,015 0,050
Merak
r 0,037 -0,018 0,152 0,418** 0,148
p 0,823 0,914 0,348 0,007 0,361
Öğrenmeyi düzenlemede yeterlik ve yazma gelişim arasında zayıf, pozitif yönde anlamlı ilişki
bulunmaktadır (r=0.356; p=0,024<0.05). Öğrenmeyi düzenlemedeki yeterliklerinin artmasıyla
yazma becerilerinin gelişimleri arasında olumlu yönde zayıf bir gelişme gözlenmiştir. Öğrenmeyi
düzenlemede yeterlik ve konuşma gelişim arasında zayıf, pozitif yönde anlamlı ilişki
bulunmaktadır (r=0.383; p=0,015<0.05). Öğrenmeyi düzenlemedeki yeterliklerinin artmasıyla
konuşma becerilerinin gelişimleri arasında zayıf olumlu yönde bir gelişme gözlenmiştir.
Öğrenmeyi düzenlemede yeterlik ve genel başarı gelişim arasında zayıf, pozitif yönde anlamlı ilişki
bulunmaktadır (r=0.312; p=0,050<0.05). Öğrenicilerin öğrenmeyi düzenlemedeki yeterliklerinin
artması sonucunda genel başarı düzeylerinin zayıf olumlu yönde etkilendiği gözlenmiştir. Merak
ve konuşma gelişim arasında zayıf, pozitif yönde anlamlı ilişki bulunmaktadır (r=0.418;
p=0,007<0.05). Öğrenicilerin dil öğrenimine karşı olan merakının artmasıyla konuşma gelişimleri
arasında zayıf olumlu yönde bir gelişme gözlenmiştir. Diğer değişkenler arasındaki ilişkiler
istatistiksel olarak anlamlı değildir (p>0.05).
Yahşi Cevher, Ö., Yılmaz Atagül, Y., & Enser, R. (2016). Yaşam boyu öğrenme eğilimlerinin yabanci dil olarak Türkçe
edinimine etkisi. International Journal of Human Sciences, 13(1), 277-284. doi:10.14687/ijhs.v13i1.3514
282
Tablo 3. Yaşam Boyu Öğrenme Eğilimlerinin Dil Edinimi Genel Başarı Gelişim Üzerine
Etkisi
Bağımlı
Değişken Bağımsız Değişken ß t p F Model (p) R
2
Genel Başarı
Gelişim
Sabit 1,966 0,265 0,792
4,789 0,035 0,089
Öğrenmeyi Düzenlemede Yeterlik 8,020 2,188 0,035
Öğrenmeyi düzenlemede yeterlik ile genel başarı gelişim arasındaki ilişki belirlemek üzere yapılan
stepwise regresyon analizi istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (F=4,789; p=0,035<0.05).
Genel başarı gelişim düzeyinin belirleyicisi olarak öğrenmeyi düzenlemede yeterlik değişkenleri ile
ilişkisinin (açıklayıcılık gücünün) zayıf olduğu görülmüştür (R2=0,089). Öğrencilerin öğrenmeyi
düzenlemede yeterlik düzeyi genel başarı gelişim düzeyini arttırmaktadır (ß=8,020). Elde edilen bu
bulguya göre yaşam boyu öğrenme eğilimlerinden öğrenmeyi düzenlemede yeterlik hariç diğer
değişkenlerin genel başarıdaki gelişim üzerinde etkili olmadığı saptanmıştır. Öğrenmeyi
düzenleme eğiliminin genel başarı gelişimini açıklayan (neden olan) bir değişken olduğu
belirlenmiştir.
3. Sonuçlar, Tartışma Ve Öneriler
- Öğrenicilerin yaşam boyu öğrenme eğilimlerinden öğrenmeyi düzenlemede yeterlik eğilimi
dışındaki diğer eğilimlerin yüksek olduğu gözlenmesine rağmen genel başarı gelişimi üzerinde
etkilerinin olmadığı belirlenmiştir. Öğrenicilerin yaşam boyu eğilimleri yüksek olmasına rağmen
bu eğilimlerin dil öğrenimine yeterli etkisi görülmemiştir. Bunun nedeni olarak da yaz okulu
sürecinin yetersiz olması gösterilebilir.
- Öğrenme ölçeği ve genel başarı düzeyleri arasında olumlu yönde ilişki bulunduğu
durumlarda dahi gelişimin zayıf olduğu gözlenmiştir. Öğrencilerin merak, sebat, öğrenmeyi
düzenlemede yeterlik, motivasyon durumları ile genel başarı gelişimleri arasında güçlü bir ilişki
saptanamamıştır. Bu bulgulardan yola çıkılarak dört haftalık süreç boyunca aldıkları eğitimin
yetersiz kaldığı söylenebilir. Bu kısa dönemde daha verimli eğitim öğretim yapılabilmesi için yaz
okuluna mahsus öğretim materyallerinin hazırlanması ve verilen ders saatinin arttırılması
gerekmektedir.
- Öğrencilerin yaz okulu sürecinde devamsızlık durumlarına verilen önemin arttırılarak
öğrencilerin derse devamının sağlanması gerekmektedir.
- Yaz okulu sürecinde öğrenciye ders yükümlülükleri verilerek öğrenicinin derse ilgisinin
artırılması sağlanmalıdır.
Kaynakça
Acat, M.B.; Demiral, S. (2002). Türkiye'de Yabancı Dil Öğreniminde Motivasyon Kaynakları ve
Sorunları, Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi, sayı.31, s.314.
Akbaş, O.; Özdemir, S. M. (2002). Avrupa Birliğinde yaşam boyu öğrenme. Milli Eğitim Dergisi,
155(156), 112-126.
Aydın, S.; Zengin, B. (2008). Yabancı Dil Öğreniminde Kaygı: Bir Literatür Özeti Journal of
Language and Linguistic Studies, Vol.4, No.1, April 2008, s. 82.
Can, T. (2011). Yaşam Boyu Öğrenme Bağlamında Yabancı Dil Olarak İngilizce Ders
Kitaplarında Strateji Kullanımı, Yayınlanmamış Doktora tezi, İstanbul Üniversitesi, Sosyal
Bilimler Enstitüsü.
Gündoğan, N. (2003). Avrupa Birliği’ne Üye Ülkelerde Bir İstihdam Politikası Aracı Olarak
“Yaşamboyu Öğrenme” ve Bazı Örnek Program ve Uygulamalar, Kamu-İş, C:7, s.2-15.
Yahşi Cevher, Ö., Yılmaz Atagül, Y., & Enser, R. (2016). Yaşam boyu öğrenme eğilimlerinin yabanci dil olarak Türkçe
edinimine etkisi. International Journal of Human Sciences, 13(1), 277-284. doi:10.14687/ijhs.v13i1.3514
283
Kaçar, I. G.; Zengin, B. (2009). İngilizceyi Yabancı Dil Olarak Öğrenenlerin Dil Öğrenme ile
İlgili İnançları, Öğrenme Yöntemleri, Dil Öğrenme Amaçları ve Öncelikleri Arasındaki
İlişki: Öğrenci Boyutu, Journal of Language and Linguistic Studies Vol.5, No.1, s.58.
Toprak, M.; Özdemir, A. (2012). Yaşam Boyu Öğrenme: Kavram Politika, Araçlar ve Uygulama,
Yükseköğretim ve Bilim Dergisi, 2(2), 69-91.
Extended English Abstract
After a comprehensive literature review of the field, one can conclude that the lifelong learning
approach has not been studied adequately in language acquisition process. There is an observable
connection between learners’ levels of achievement in language acquisition and their lifelong
learning tendencies. This study aims to identify the effectiveness of lifelong learning tendencies of
learners on language acquisition achievements of the learners of Turkish as a foreign language.. The
study, in this context, was conducted with mixed research method. The population of the study was
made up of learners of Turkish as a foreign language with the proficiency level of C1 at Sakarya
TÖMER. In the first phase of the study, the data regarding lifelong learning tendencies of the
learners of Turkish as a foreign language were obtained using a “Lifelong Learning Tendency
Scale”. It was a six point Likert scale. Then the scale was converted to a three-point scale so that
the foreign learners in the study could understand the degrees better. The scale is made up of four
aspects, namely motivation, perseverance, competency in organizing learning, and curiosity. Points
from these aspects of the scale vary between 1 and 3. Each point that is gained indicates that the
feature of the relevant aspect increases. Descriptive survey model was applied in the first phase of
the study. In the second phase of the study, the work groups with their lifelong learning tendencies
identified were subjected to Turkish language acquisition achievement test, which was developed by
the specialists and researchers of the field, twice - before the commencement of the training and
after the intensive training. This phase of the study was modeled with pre-test and post-test control
group. In third phase of the study, achievement test scores were compared to the levels of lifelong
learning tendency and a correlation was found. The correlation model will be used for the last
phase of the study. This study analyzes the correlation between test scores and lifelong learning
tendencies of learners. The data in the study were gathered through the achievement test on
language acquisition taken by the learners during the summer school and “Lifelong Learning
Tendency Scale”. Improvements in learners’ achievements in language learning during the summer
school were gathered. Differences between test scores before and after the summer school were
calculated and the levels of improvement were found. Data gathered from the research was
analyzed with the software SPSS (Statistical Package for Social Sciences) for Windows 22.0. For the
evaluation of the data, average and standard deviation were used as descriptive statistical methods.
Correlation and regression analysis were implemented among continuous variables of the study.
The findings were evaluated in 95% confidence interval, and 5% significance level. Although all
lifelong learning tendencies except the competence in regulation of learning were observed to be
high among the students, it was found that such tendencies did not affect language learning
sufficiently. Although lifelong tendencies of learners were high, these tendencies didn’t have a
sufficient effect on language learning. This can be attributed to the insufficient length of summer
school. Even in cases where there was a positive correlation between the learning scale and general
success levels, improvement was observed to be weak. No strong correlation was found between
learners’ general success improvements and curiosity, perseverance, competence in self-regulation
and motivation. Taking these findings into consideration, one may conclude that the four-week
education didn’t suffice. In order to create a more fruitful learning environment in this very short
Yahşi Cevher, Ö., Yılmaz Atagül, Y., & Enser, R. (2016). Yaşam boyu öğrenme eğilimlerinin yabanci dil olarak Türkçe
edinimine etkisi. International Journal of Human Sciences, 13(1), 277-284. doi:10.14687/ijhs.v13i1.3514
284
period, learning materials peculiar to summer school should be prepared and the course hours
should be increased. Furthermore, more importance should be attached to attendance during
summer school and regular class participation of students should be ensured. Students should be
assigned educational responsibilities during the summer school in order to boost their attention to
classes. Thanks to high levels of lifelong learning tendencies among language learners, continuity
and universality, two of fundamental goals of education, are attained, and effective learning of
Turkish occurs.
Konular
- Biz Us
- Seni Seviyorum I Love You
- Yüzleşme
- Siyah At ve Kiraz Ağacı
- I Used To Cry
- Aşkın Ne olduğunu Bilen Biri
- Senin İçin Öldüm
- Vay Halimize
- Broken
- Atlantis
- Keder Hasatı
- Bedenim Bir Kafes
- Ozanlar ve Gölgeler
- Giants' Love Is Big
- Bilmiyor
- With this state of mind
- İyi Şövalye
- İşte Benim Kızım
- Arzu
- Güneş Işıldamıyor
- this song got no words
- Adem’s Baba Embarrassed Him
- LORNA’YI ARARKEN THE SEARCH FOR LORNA
- SÜRPRIZTHE SURPRISE
- DAISY MACBETH ROLÜNDE
- DAISY NÖBETTE NIGHT WATCH
- HEYECANLI YOLCULUK A NICE LITTLE TRIP
- KITAPKURDU THE BOOKWORM
- MIRILDAYAN DELİKANLI THE MUMBLING MAN
- Stories