LORNA’YI ARARKEN THE SEARCH FOR LORNA

LORNA’YI ARARKEN THE SEARCH FOR LORNA

LORNA’YI ARARKEN THE SEARCH FOR LORNA
Daisy Hamilton özel bir dedektifti. Daisy Hamilton was a private detective.
Daisy henüz otuz yaşındaydı ve iki yıldır özel dedektif olarak çalışıyordu. She was thirty years old and had been a detective for the past two years.
Her sabah ofisine gelir, onu telefonla arayan veya ofisine kadar gelen müşterilerini beklerdi. Every morning she went to her office to wait for phone calls or open the door to clients needing her services.
Daisy henüz çok tanınmış bir dedektif değildi ama zaman zaman gazeteye verdiği ilanlardan dolayı arayan müşterileri de yok değildi. Daisy wasn't very well known yet but occasionally people telephoned her from the advertisement she had put in the local newspaper.
Bir sabah saat on birde ofisin kapısı çalındı. One morning at about eleven o'clock someone knocked on her office door.
Kapıdaki, boğazında kürk olan şişmanca bir kadıncağızdı. It was a fat lady who wore a fur around her neck.
“Hoşgeldiniz. Size nasıl yardım edebilirim?” diye sordu Daisy gelen kadına. “ ”İçeriye gelin ve oturun.” "Hello, can I help you?" Daisy asked the lady. "Please come and sit down."
“Yardımınıza öyle çok ihtiyacım var ki! "Oh yes indeed! I need your help desperately.
Bizim ufaklık, Lorna kayboldu. Ne yapacağımı, ne edeceğimi bilemiyorum.” Lorna, my little one has disappeared. I don't know what to do."
Daisy, şişman kadına neskafe isteyip istemediğini sordu ve kadının olayı ayrıntılarıyla anlatmasını bekledi. Daisy offered the fat lady a cup of instant coffee and awaited the details.
Şişman kadın tüm ağırlığıyla yığıldı koltuğa ve kırmızı, kocaman çantasını da Daisy’nin masasının üzerine bıraktı. The fat lady sat down heavily and put her large red leather handbag on Daisy's desk.
“Lütfen bana her şeyi anlatın hanımefendi. İsminiz neydi?” "Please tell me everything - Mrs. ...?"
“Adım Edwina Humpries. Lorna mutlaka kaçırıldı. Galiba benden fidye isteyecekler.” "Mrs. Edwina Humphries is my name. I am afraid they will ask me for money - I'm afraid Lorna has been kidnapped!"
“Bu çok korkunç Bayan Humphries. Peki eşiniz de Lorna’nın kaçırılmış olabileceğini mi düşünüyor?” “That is terrible,Mrs. Humphries.Does Mr. Humphries, too, think Lorna has been kidnapped?”
“Lorna’nın kaçırılıp kaçırılmadığı kocamın umurunda bile değil.” "My husband is not interested if Lorna has been kidnapped or not!"
“Gerçekten mi? Doğru mu söylüyorsunuz Bayan Humphries? İyi ama, kocanız Lorna’nın öz babası değil mi?” "Really, Mrs. Humphries? But is your husband Lorna's real father?"
“Ne demek istediğinizi anlamadım ama biz Lorna’yı kocamla birlikte satın almıştık,” diye cevapladı Bayan Humphries. "I don't know what you mean. We bought Lorna together," replied Mrs. Humphries.
“Onu satın mı aldınız? Biliyorsunuz Bayan Humphries, böyle bir şey yapmak yasaktır.” "You bought ............Mrs. Humphries, that's illegal, you know."
“Hayır,Hindistan’da yasak değil.” "No it isn't, not in India!"
“Lorna’yı Hindistan’dan mı satın aldınız?” "You bought Lorna in India?"
“Evet. O benim can yoldaşımdı.” Yes indeed! And she always keeps me great company, you know."
Bayan Humphries, mendil almak için büyük deri çantasını açtı. "Mrs. Humphries opened her huge leather bag to pull out a handkerchief.
Daisy, çantadan sağa sola kıvrıla kıvrıla çıkan yaratığı görünce ürktü. With horror Daisy saw a wiggling creature come out of that bag.
“Bayan Humphries, şunu hemen benden uzaklaştırın!” diye bağırdı Daisy. "Mrs. Humphries - move that away immediately!" screamed Daisy.
“Ne? Aaa! Ay Lorna, işte seni buldum sonunda!” dedi Bayan Humphries. “Çantama saklandın demek. Seni yaramaz kız seni!” "What? Oh Lorna - I've found you at last!" said Mrs. Humphries."You hid in my bag - you naughty girl!"
“Lorna bu mu Bayan Humphries?” "Mrs. Humphries. This is Lorna?"
“Evet, bizim bataklık yılanımız. Size gerçekten çok teşekkür ederim. Yardımınıza gerek kalmadı.” Yes, our Bengali swamp snake. Oh thank you my dear. No, I don’t think I need your services any longer!”
Daisy, Bayan Humphries’I uğurladıktan sonra, kafasının bir köşesine de bu olaydan aldığı dersi yazıverdi: Bundan sonra gazeteye ilan verirken “Hayvanlarla, özellikle yılanlarla ilgilenmiyoruz,” diye not düşecekti. As Daisy shut the door after Mrs. Humphries, she made a mental note to write in the advertisement: no animals, no snakes.
Top